Madımak'ı Yakanlar Türkiye'nin Kahramanları mı?

Elbette değiller ama başlığın sebebini az sonra anlayacaksınız.

2 Temmuz 1993'te Sivas Madımak Oteli’nde 33 alevi öldürüldü.
İnsanlık dışı vahşi bir katliamdı.
5 Temmuz 1993'te Erzincan Başbağlar Köyü’nde 33 sünni öldürüldü.
İnsanlık dışı vahşi bir katliamdı.

Sivas’ta ilk çakmağı kirli ellerin çaktığı belliydi zira asırlardır Sünni-Alevi birlikte yaşayan şehirde böyle bir olay olmamıştı, kentin ruhu buna müsait değildi.

Ama Başbağlar’da şüphe yoktu, köye gelip evleri yaktılar, evlatlarının önünde 28 kişiyi delik deşik ettiler, hatta sonra ‘rakamı Sivas’a eşitlemek için’ köy meydanına 5 kişi daha getirip onların da kafasına sıktılar.

(Madımak'ın Şifresi Başbağlar'dır. Başbağlar'ın şifresi ise Öcalan'ın Başbağlar katliamını ÖCALAN'DAN İZİNSİZ yapan PKK Komutanı'nı 1 sene geçmeden öldürtmesindedir. Bu ayrı bir konu ve 2015'teki bu yazımda Değinmiştim.)

‘Bir ordan bir ordan’ 33 insan öldürülmüştü ama gündem daima Sivas ve Madımak oldu.

Emperyalizm’den aldığı destekle beraber Sünniler‘i ülkedeki geri kalmış topluluk, koyun kesim, yobaz bağnaz taraf olarak etiketlemeye çalışan birileri, daima Madımak’ı öne çıkardı.

Sivas’ta ölenler ‘insan’ ama Başbağlar’da ölenler ‘sünni’ydi adeta...

‘Sivas’a ağlayıp Başbağlar’a susanın vicdanı yoktur’ gibi son derece romantik cümlelerle dolu yazılar yazmışlığım vardır, doğrudur ama insan bazı şeyleri bilse de kabullenmek istemiyor bazen.

Kafamızı Sivas’tan kaldırıp Suriye’ye çevirdiğimiz an, Sivas Madımak Katliamı’na üzülen, öfkelenen, isyan edenlerin neden Başbağlar’ı ömürlerinde bir kere ağızlarına bile almadıklarını anlarız ve şimdi artık maalesef bunu yapmalıyız.

Sivas’ta 33 alevi, Suriye’de 350 bin sünni öldürüldü ama gidin Sivas’a isyan edenlerin köşe yazılarına, sosyal medya hesaplarına bakın da Suriye’yi sünni mezarlığına çeviren Esed için ne güzellemeler, ne yalakalıklar, ne övgüler düzdüklerini görün...

Meğer Sivas Madımak’a ağlayanların bir kısmı, Madımak’ı yakan topluluktan yaklaşık 10 bin kat daha vahşi ve insanlık dışıymışlar da biz anlamamışız.

Hem bu iğrenç ayrımı yapıp hem de senelerdir “Sivas’ta 33 alevi öldürüldü” diyenlerin,

“Reyhanlı’da 53 sünni vatandaşımız öldürüldü” diyen Erdoğan’a “Neden Sünnivurgusu yapıyorsun?” diyecek kadar profesyonel yüzsüz olmaları ilginç değil mi...

Ülkede Aleviler adına konuşan birileri mağduriyeti tekellerine alacaklar ve böylece koskoca bir CHP beslenecek, ihaleler yürüyecek, her yerde bu mezhebin ve partinin yakınları kadrolaşacak, PKK DHKP/C TİKKO MLKP vs gibi terör örgütleri beslenecekler...

İyi tezgah.

Erdoğan Reyhanlı’daki ‘sünniler’ çıkışını gördüğüm an bu tezhahı deşifre etmek istediğini anlamıştım ama Erdoğan’ın bir medyası olmadığı için o konuda da yalnız kalmıştı.

Bizim gibi hem Sivas’a hem Başbağlar’a hem Suriye’ye hem’lere gerek yok nerede insanlar öldürülüyorsa oraya yüreği kanayanlar, ölenler arasında mezhep, katliamlar arasında coğrafya ayrımı yapmayan insan evlatlarıyla bu Mezhepçi maskeli Misyoner tiplerin hiçbir alakası yok, bunlar potansiyel katiller.

Üstelik “Hem Sivas’ı hem Başbağlar’ı analım” diyen vicdanlı alevi kardeşlerimizi susturan, bastıran, korkutanlar da bu Misyoner Militanlar.

Misal,
Grup Yorum’u bilirsiniz; PKK ve DHKP/C yanlısı sözde müzik grubu özde insanlık dışı terör sevicileri, şimdi hapisteler.

Hiç bakmadım ama Maraş’la, Çorum’la, Sivas’la ilgili en az 10 şarkıları vardır.

Peki, bunlar değil miydi Suriye Devlet Başkanı ve BAAS Lideri Beşar el Esed’e konser vermek için ayağına, Lazkiye’ye giden Saray Yalakarı...

Bunlar ve bir kesim değil mi,
33 değil 350 bin (yazıyla üç yüz elli bin) Sünni katleden,
Sünni kadınlara tecavüz ettiren,
Sünnilerin bebeklerini gazla zehirleyen Esed için
“ALLAH SURİYE BEŞAR U BES” yani
“ALLAH SURİYE ve BEŞAR YETER!” diyenler?

Bunlar değil mi kocasının yerini söyleyemeyen Sünni kadınları konuşturmak için gözlerinin önünde bebeklerini kesip Sünni kadınlara tecavüz eden Sünni Avcısı Şebbiha'ya SURİYE'NİN KAHRAMANLARI diyenler?

Madımak'ı Yakanlar Türkiye'nin Kahramanları diyen kaç vicdansız, beyinsiz yobaz var?
Az.

Peki ya bunlar?
Her yerdeler.

Bunlar değil mi Türkiye’de insanlık sözcüsü ama Suriye’de Sünni Kasabı kesilenler?

1980’de Suriye Hama’da 1 ayda 30 bin Sünni öldüren,
Hatta PKK Lideri Abdullah Öcalan’ı Suriye’de havuzlarda otellerde saklayan Hafız el Esed’e övgüler düzenler bunlar.

2011’den bu yana Suriye’de 350 bin Sünni’yi diri diri yakan,
Reyhanlı ve Cilvegözü'nde 75 Sünni'yi yaktıran,
El Muhaberat-Acilciler-HKÖ yoluyla Gezi'yi fitneleyen Beşar el Esed’in sarayına gidip konser verenler de bunlar.

Takvimler her 2 Temmuz geldiğinde Türkiye’de Sivas’ta 33 alevi’nin öldürülmesine üzülüp isyan edenler de bunlar.

Ama 3 gün geçip 5 Temmuz’lara gelindiğinde Bağbağlar’da sanki hiçbir şey olmamış, 33 aleviye karşılık 33 sünni hem de ‘rakam tutsun diye’ tek tek sayılarak öldürülmemiş gibi yapıyorlarsa,
Bir Katliamı gündeme getirip diğerini hiçse sayıyorlarsa,
Anladınız mı şimdi bunun gerçek sebebini?

Bunların derdi insanlık değil, mezhep bile değil.
Bunların derdi fitne, kaos, iç savaş, darbe, dış müdahale pratiğini canlı tutmak.

Bunların bizimle, insanlıkla, vatanla, milletle, devletle, bizi biz yapan değerlerle hiçbir alakaları yok.

İşte bunlar potansiyel değil gerçek DAEŞ elemanları ama Alevi oldukları için ‘ezilmişlik’ aforizmaları, mağdur edebiyatlarıyla taban kazanıyorlar. Dünya DAEŞ’le yeni tanıştı. Oysa Türkiye yerli DAEŞ’ler olan PKK ile DHKP/C ile senelerdir mücadele veriyor.

Bunlar Alevi-Sünni kardeşliğinin en büyük düşmanları.

Medyada, sosyal medyada, sokaklarda, meydanlarda bağıranları tanıyın ve iyi ayırd edin.

Bunların bir kısmı, evet gerçekten ciğeri insanlığa yanan insanlar, alevi can’lar, öz be öz ana bir baba bir gibi kardeşlerimiz bunlar, diğerleriyle alakaları yok ve hatta ayrımcı tiplerden çok da rahatsızlar.

İşte böyle Aleviler, Misyoner Militanlar’dan korunarak ön plana çıkarılmalılar.

Hatta önümüzdeki seneden itibaren Sünniler’in ve Aleviler’in Sivas’ı ve Başbağlar’ı beraber anması gerektiğini düşünüyorum.

2-5 Temmuz Tarihleri Türkiye’de, birliğin, beraberliğin, kardeşliğin haftası olarak ilan edilmeli. Sivas ve Başbağlar bu tarihlerde beraber anılmalı. Sünni ve Alevi çocukları, gençleri, kızları, erkekleri, STK’ları, örgütleri bir araya gelmeli.

Mezhepçi değil, Hanif bir duruş benimsemeli.

Tabi bana kalsa keşke bunlar sadece 3 gün değil, 365 gün Emperyalizm’e karşı birlikte saf tutsa, projeler geliştirseler, sosyal sorumluluk işleri uygulasalar...

Allah o birleşip güçlendiğimiz zamanları yakınlaştırsın.

Kısacası Sivas, alevi gençleri önce Halk Evleri’ne sonra CHP’ye veya DHKP/C’ye doldurmak için yapay bir öfke merkezi olarak kullanılmamalı.

“Başbağlar’a neden susuyorsunuz?” sorusu uyandırmalı Aleviler’i, açmalı gözlerini ve sorgulatmalı bazı şeyleri...

“Bunu neden sorduruyoruz? Ne ayıp bir şey! Biz Aleviler’i kimler temsil ediyor böyle?!” demeli ve sadece 2 Temmuz’larda, Batı Siparişi Kaos-İç Savaş Provaları’nda ve tabi kesinlikle Parti kongrelerinde (!) Aleviler’i hatırlayan CHP’yi, Halk Evleri’ni, DHKP/C’yi fark etmeli Alevi can’lar...

Yüz binlerce 'Sünni' takipçisi olan biri olarak alenen söylüyorum:
"Madımak'ta yananlar masum değillerdi, yanmayı hak etmişlerdi" diyenlerle ilgim, alakam yoktur, olamaz ve hatta mümkünse bizi takibi bırakıp daha ziyade DAEŞ hesaplarına yönelirlerse 'genel ahlak ve itikat temizliği' adına daha verimli olur.

Şii Sünni Alevi farketmez;
Mezhebini Din edinmiş tipleri dışlamalıyız.
İnsanlık İslamlık değil Mezhep üzerinden konuşan,
Buradan Para, Nüfuz, Güç, Eleman, Gündem devşiren tiplerden kurtulmalıyız.

Bizim Dinimizin adı Şiilik Sünnilik Alevilik değil, İslam'dır.

Sünniler Sünniliği,
Aleviler Aleviliği sömürenleri dışlamazsa,
Herkes kendi yobazını susturmaz, terbiye etmez, atmazsa,
Ülkece nasıl çıkarız karanlıklardan aydınlığa...

Madımak’ta ve Başbağlar’da katledilen insanların hepsine Allah'tan rahmet diliyorum.
Allah tekrarını yaşatmasın.
Yaşatmak isteyenlerin yürüdüğü yol’larını kessin.
Amin.

Sevgiler.

Fatih Tezcan
twitter.com/fatihtezcan

Destek için Tıklayın