bursa escort - escort bursa - bayan escort - escort bayan

bursa escort - escort bursa - bayan escort - escort bayan

bursa escort - bursa escort - bursa escort - escort bursa - escort bursa -
izmit escort şişli escort istanbul escort anadolu yakası escort bayan
Bugun...
SON DAKİKA

CHP Genel Başkanı Beşar el Esed, NATO'cu Hüsnü ve Halep Sanayi Odası

 Tarih: 09-03-2013 00:35:00
Fatih Tezcan


Bayramın 2.günü Gaziantep'i kim bombaladı?
Dr. Bahoz kod adlı Fehman Huseyn.

Kimdir?
PKK'daki Suriye kolunun  başı.

Bu eylem talimatını kim verdi?
Esad'ın başında bulunduğu BAAS'ın İstihbarat Örgütü olan El Muhaberat.

Bahoz'a eylem talimatını kim getirdi?
Nurettin Sofi.

Kimdir?
Bahoz'un yardımcısı. PKK'nın El Muhaberat'la iletişimini sağlayan, 7 dil bilen bir lideri.

Akdeniz'de Türk Jeti'ni kim düşürdü?
Beşar Esad.

Akçakale'de kapı önünde sohbet eden kadınlarımızı kim vurdu?
Esad'ın ordusu.

15 Mart 2011'den bu yana 70 bin Suriye vatandaşının ölümünden, 10 bin kadına tecavüz edilmesinden, yarısı kimlikli yarısı kimliksiz 2 milyon Suriyeli'nin ülkeden kaçmasından kim sorumlu?
15 Mart 2011 ile Eylül 2011 arasındaki 6 ayda reform yapmak yerine 6 bin silahsız ve sivil insanı öldüren, şu aralar Şam'dan Halep'e koordinatsız fırlattığı SCUD'larla ölüm yağdıran  Beşar Esad.
Şam'daki bir bombalamaya cevaben (?) Türkiye'ye ölüm timi sokup, patlayıcı dolu minibüsü

Ankara'ya gönderen kim?

Hani şu Ankara yolundaki Kayseri Pınarbaşı'nda, polis lojmanların yakınında ancak durdurulan araba?

Beşar Esad.

(Bir kısmını ilk defa açıklayacağım bilgiler veriyorum)
Lazkiye sahillerinden Hatay-Samandağı'nda üs'lenen Hatay Kurtuluş Örgütü isimli terör örgütüne kayıklarla silah gönderen kim?
Beşar Esad.

2002'de 3000 üyesi varken bitirilen İskenderun Kurtuluş Örgütü'nü, şimdi Hatay Kurtuluş Örgütü adıyla tekrar harekete geçiren, Hatay'da mülteci sivillere saldırılar yaptıran, Suriyeli komutanları Hatay'dan Lazkiye'ye kaçırtan, Cilvegözü'nü bombalattıran Mihraç Ural isimli DHKP/C bağlantılı şahsı yöneten kim?
Beşar Esad.

Kısacası, 2 senedir havadan, karadan, denizden, dışarıdan ve içeriden Türkiye'ye adı konulmamış bir savaş açan; 40 küsür senede 100 bin'den fazla insanı öldürdüğü ülkesindeki Kurtuluş Savaşı'na karşı koymak için, Türkiye'yi de tahrik ederek sıcak çatışmaya çekmeye çalışan kim?
İran, Rusya ve Batı destekli BAAS ve Beşar Esad.

(Batı desteğini ben söylemiyorum, Dışişleri Bakanı Lavrov'un ağzından hem de 2 kez "Esad'ın dostları Avrupa'dadır" diyen Rusya söylüyor. 2 senedir 1 adet tabanca bile göndermediğini yakinen bildiğimiz ve kendisi de geçen gün Dışişleri Bakanı Haugi'nin ağzından bunu itiraf eden İngiltere'nin lisan-ı hâli söylüyor.
Türkiye'nin Suriye'deki savaşı çok daha etkin çözümlerle bitirmesini bazen baskı bazen diplomatik dilden yalvarmaya kayan kelimelerle engelleyen ABD söylüyor.)

Neyse...

Şimdi bu BAAS'la ve Beşar Esad'la konuşmaya gidenler kim?

CHP'nin Seçilmiş Milletvekilleri!

Haber bu, malum:

"CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey ve Hatay Milletvekili Hasan Akgöl'ün de aralarında bulunduğu CHP heyeti, Şam'a giderek ülkesini kan gölüne çeviren Esad ile görüştü. Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun da yer aldığı CHP heyetinin Esad'a, "Türk halkının Suriye'nin iç işlerine karışılmasına karşı olduğu ve iyi komşuluk ilişkileri kurmak istediği" mesajını iletti. CHP vekiller Refik Eryılmaz, Hasan Akgöl, Mevlüt Dudu ve Levent Gök, Kasım 2012'de de Esad'ı ziyaret etmişti."

Peki, Kılıçdaroğlu, bu ziyarete gelen tepkilere ne dedi?

"BARIŞ İÇİN ORADAYIZ!" Dünya Biliyor ama Erdoğan kavramış değil."

Ben Atatürkçü olsam, düşünürüm...

Atatürk'ün kurduğu partiden 2-3 Mebus, güneydeki Diktatör'ün ayağına gidiyor, önünde eğilerek oturuyor ve bu 70 bin insan katili de diyor ki "Bana bakın... Ben kalırsam Erdoğan gider... Bak, ayık olun, ona göre bak..." diyor, bu mebuslar da "Yaaauw, bakma sen bu bizim şeriatçıya, herhalde kardeşim, sonuçta senin ülken, ister sever ister döversin" deyip, kafalarında 'bu adam çok değerli, bizi Erdoğan'dan kurtarabilir, nasıl daha fazla stratejik işbirliği yapabiliriz' tilkileriyle memlekete dönüyorlar...

Bu mudur!

Tamam, Beşar Esad'ın Erdoğan'ı devirmesi, Kemal Kılıçdaroğlu'nun devirmesinden daha kolay olabilir ama bu mudur yani!...

CHP Genel Başkanı Beşar Esad mı olsun yani...

Rahatsız etmiyor mu? Kemalizm'in katliamcılık sabıkası zaten tartışılırken, bir de polis yapmak için cezaevinden tecavüzcüleri çıkaran bir mahlukla aynı kareye girmek, irite etmiyor mu?

Gerçi Anti-Türkiye Cephesi'nde mekanizmanın nasıl çalıştırıldığını yazdım, dileyen buradan bu ezişip büzüşmelerin arka planını gözden geçirebilir ama şu an kılıf ne?

BARIŞ İÇİN!

Aynı CHP, aynı Kılıçdaroğlu 'kredi açıyoruz' (?) dedikleri Barış Süreci'nde şu an ne durumda?

"Erdoğan tutanaklarla alakalı konuşsun. Konuşsun. Baaane baaane konuşsun işte baane..." gibi çocuk zırıltısına benzeyen bir ses geliyor Milliyet'in 'büyük gazetecilik başarısı'ndan beri...

Kaçınılmaz son:
CHP, -artık ve mecburen- Barış Süreci'nin En Büyük Destekçisi'dir.

Ha, Çarkçı Kemal diyorlar, yarın döner de bu çarpık tabloya da bir kulp bulursa bilemem ama şu haliyle CHP, Barış Süreci'ne ağzını açtığı an, yukarıdaki BAAS Sabıkası'na rağmen, nasıl olur da Şam'daki psikopat diktatörün ayağına tekrar tekrar Milletvekili gönderip aile fotoğrafları çektirdiğini izahta, çok zorlanır.

Öyle ya...

Hiçbir terör örgütü sevimli gösterilemez ve bununla birlikte PKK Terör Örgütü 30 senede 10 bin insan öldürmedi.
Ama BAAS 2 senede 70 bin insan öldürdü ve 2 milyon Suriyeli mülteci.

(Bu mülteci sayısını Türkiye'ye oranlarsanız 8 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının kaçtığını anlarsınız!... İzmir ve Ankara'da insan yerine yeller uçuşuyor ve üstelik CHP Lİderi'nin memleketi Dersim sokaklarında sadece bombalamalarda sağ kalan kediler geziyor gibi düşünün...Allah muhafaza, ama oranladığınızda durum budur!)

Peki, o zaman bu tabloları karşılaştırırsak, durum ne?

30 senede 10 bin insan öldüren PKK'yla barış görüşmesi yapan Hükümete 'vatan haini' diyenler,
2 yılda 70 bin insan öldüren, Türkiye'nin uçağını düşüren, Cilvegözü Sınır Kapısı'nı havaya uçuran, "PKK GİBİ YAPACAĞIZ! HATAY'I KURTARACAĞIZ!" naraları atan bir terör örgütü kurduran ve silahlandıran Esad'ın ayağına tekrar tekrar Milletvekilleri gönderiyor ve Erdoğan'ı Şam'da şikayet ederek diyor ki:

"Biz Suriye'nin içişlerine karışılmasını hiç doğru bulmuyoruz. Ayrıca Suriye ile karşılıklı iyi ilişkiler istiyoruz."

Ha bu arada...

BAAS Terör Örgütü Lideri'nin önünde iki büklüm duran da CHP Milletvekili'dir, BDP değil...

*****

NATO'CU HÜSNÜ

Açık söyleyeyim, bu yazıyı ıskalamıştım.
Ne zamanki bir arkadaş "Hüsnü Mahalli NATO'cuymuş, canlı yayında rezil oldu, insan içine çıkacak suratı kalmadı" deyip Rıdvan Kaya'nın Sky Türk'teki tartışma programında buna yaptığını gösterdi, o zaman ilgilendim.
Yazıyı alta ekliyorum, videoyu da linkliyorum ki aman bir yere kaybolmasın, iyi tutun kulağından, kaçmasın. Gerçi Mahalli'yi canlı yayına da çağırttırdım ama söylediği harfiyen şu olmuş: "Fatih Tezcan'ın olduğu yere ben gelmem."
(Sadece Türkiye'den değil, Suriye'den de iyi tanır, canlı yayına falan gelemez... Çamurcu bir ihtimal...)
Olur ya, Libya'ya NATO askerleri'ni çağıran Hüsnü Mahalli, Özgür Suriye Ordusu'nun "NATO Suriye'ye gelirse, Esad'ı bırakır, NATO'yla çatışırız!" sözlerini inkar ederse, ben buralardayım...
2011 Ağustosu'nda halkın tamamı ve Mart 2012'de Özgür Ordu Komutanları yüzüme söylediler ve de bilindiği üzere hem yazdım hem pek çok canlı yayında aktardım. Hatta Haleb/İdlib Komutanı ve Tevhid Tugayı Lideri Abdulkadir Salih, Kanal 24 canlı yayınında da, aynı onurlu dik duruşu koymuştu. Saray Soytarıları'ndan Devrim'in hakkını vermesini bekleyemezsiniz ama insanda biraz ar, haya, izzet olur da az konuşur. Tamam, Şam'dan besleniyorsun, Türkiye'de sadece uzantı elemansın ama bari öldürülenlere, sakatlara, mültecilere, bebeklere, bir ülkenin geçmişine, geleceğine saygın olsun.
Ne diyeceğini şaşırıyor insan bazen, en iyisi Hüsnü Mahalli'nin 8 Mart 2011'de yazdıklarını okuyup siz karar verin:

NERON KADDAFİ

Libya lideri Kaddafi kendini Roma İmparatoru Neron sanıyor. Neron'un 1950 yıl önce Roma'yı yakıp yakmadığı pek net olarak bilinmez ama Kaddafi'nin tüm Libya'yı yakmakta olduğu ortada.
...Umarım kendini Neron sanan Kaddafi kendi halkını yok etmeden önce bunalıma girer ve kendini öldürür ya da Neron gibi öldürtür.
Yoksa Libya'yı çok karanlık ve kanlı bir dönem beklemektedir.
Çünkü ruh hastası Kaddafi halkına karşı uçak, tank, top dahil her türlü silahı kullanıyor halk ise kimyasal silah korkusu yaşıyor.
Batı ise geleneksel olarak ve Halepçe'de olduğu gibi sessiz kalmayı tercih ediyor.


Elbette hiç kimse Batı'nın askeri müdahalesini istemez ama

en azından Kuzey Irak'ta olduğu gibi batı Libya semalarını uçuşa yasak bölge ilan etmeli ve demokrasi konusundaki samimiyetini kanıtlamalıdır.

Yani 3-5 korsan için Somali sahillerine savaş gemileri gönderen NATO, bu kez acilen gemileri Libya sahillerine göndermeli ve havalanacak Libya savaş uçaklarını derhal düşürmelidir. 10 günlüğüne bile bu sağlandığında Libya halkı Kaddafi'yi hemen devirecektir.

Çünkü Libya halkının ezici çoğunluğu Kaddafi'ye karşı ancak havadan bombalanma korkusuyla sokaklara dökülememektedir. Uçaksız bir Kaddafi'in bir hafta bile dayanamayacağından eminim. Bu nedenle Başbakan Erdoğan acilen devreye girerek Libya halkının kurtarılması için gerekeni yapmalıdır. Çünkü bu süreç uzadıkça Libya'yı ve dolaysıyla tüm bölgeyi çok tehlikeli gelişmeler beklemektedir. Çünkü her gün bir Batı medya organına konuşan Kaddafi ''Ben size hizmet ettim şimdi sıra sizde'' diyerek Batı'dan destek istiyor ve çekinmeden de tehdit ediyor. Kaddafi ''Ben gidersem radikal İslamcılar gelir ve Barbaros'un, korsanların ve Osmanlıların Akdeniz'de gemilere fidye ödettiği zamanlara geri döneriz'' diyor.

...
İşte bu neden ben ısrarla Kaddafi'nin ruh hastası olduğunu söylüyorum.
İşte Kaddafi böylesi dengesiz bir kişi. Böyle bir adamın halkına karşı neler yapabileceğini kestirmek pek zor olmazsa gerek. Başta Başbakan Erdoğan olmak üzere vicdanı olan herkese düşen görev devam eden ve giderek daha vahim bir nitelik kazanacak olan Kaddafi katliamlarını durdurmaktır. Bunu başarabilecek bir Türkiye yalnız Libya'da değil tüm coğrafyada önü asla alınamayacak onur ve prestij kazanacaktır. Erdoğan, Kanuni Sultan Süleyman ve Atatürk gibi Libya halkına hemen yardım etmelidir.

...

Şu yazıdaki Kaddafi'leri Esad, Libya'ları Suriye yapamayan entelektüel ambalajlı Baas elemanı mı şerefini kurtarmıştır, yoksa "Biz varken NATO Suriye'ye giremez!" diyen Suriye'nin Evlatları mı?

Karar sizin.

*****

KENAN ÇAMURCU VE HALEP SANAYİ ODASI...

Şimdi burada kaçıranlar için birini deşifre ederken, diğerine birşey söylemezsek, reva mı?
Geçenlerde Başbakan Erdoğan "Artık Sayın Esad demeyeceğim, Zalim Esad diyeceğim" dedi.
Yahu, ben de diyorum ki, ortada fol yok yumurta yok (!!!), bizim Başbakan Esad'a neden 'Zalim' dedi. Hani 2 senedir 'Ya Ruhi, Ya Ayni' diyor ya; hani şimdi ne oldu da 'Zalim' oluverdi!
Nasıl bir gülme ile gülüyorum, Allah bilir...
Mahalli güldürmüyor. Antipatik herifin teki ama Allah var, Kenan Çamurcu öyle değil...
Bakın, buraya harfiyen alıntılıyorum, aklınız size, siz de Allah'a emanet, bakın Erdoğan neye kızmış da Esad'a ZALIMSIN ZALIM demiş :)

Kenan Çamurcu - 7 Mart 2013
"Halep sanayi odası, fabrika çalıp Türkiye'ye kaçıran teröristleri kolladığı için Erdoğan'ı dava edince Erdoğan "zalim Esad" diye haykırdı."

Harfiyen böyle diyor, tarih de verdim, Twitter orada, Sosyal medyada ışık hızıyla yalan söyler, iftira atar, vehim vesveseyi realite gibi paketleyip cahile cuhelaya satar, baktı tutmayınca da siler atar ama az önce baktım duruyordu henüz, dileyen kontrol edebilir :)
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Halep Sanayi Odası'na kızıp -mı darılıp mı neyse artık-, 'Zalim Esad' diye haykırdı, he?

Şu Kenan Çamurcu da olmasa, biz kime güleriz kardeşim...
Hayır, bir şey değil, İran sermayesiyle kurulan mantarnet siteleri de buna Ortadoğu Uzmanı falan diyorlar ya; öyle işte...

Düşünsenize, Yeni Nato diye birşey uydurup, Türkiye'yi ABD'nin uydu ülkesi, Suriye Kurtuluş Savaşı'nı da Türkiye'ye ihale edilen 'bölgesel Emperyalist operasyon' gibi kalamaya çalışan eski ülkücü sonra AKP'ci şimdi İrancı eleman bu yahu bu bu...
Bu derken 'bu' yani, T.C Başbakanı'nın  açıklamasını Halep Sanayi Odası'na (?) bağlayabilen zeka...

Bende daha neler var Çamurcu'dan yana ama ah işte... 70. kez yaptığım canlı yayın teklifine bir evetini bekliyorum, bir ihtimal tamam derse, siz o zaman seyreyleyin cümbüşü...1 saatte 24 yalanını çıkarmaya söz verdim, burada tekrarlıyorum, yeter ki şu internette milleti kandırmayı bırakıp, canlı yayına, Türkiye'nin önüne gelsin...
Hayır bir şey değil, İran bundan başkasını bulamamış ya...
Ona da gülünür...


FATİH TEZCAN
twitter/fatihtezcan
facebook/tezcanfatih

 

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI