bursa escort - escort bursa - bayan escort - escort bayan

bursa escort - escort bursa - bayan escort - escort bayan

bursa escort - bursa escort - bursa escort - escort bursa - escort bursa -
izmit escort şişli escort istanbul escort anadolu yakası escort bayan
Bugun...
SON DAKİKA

DEMİREL'DEN ERGENEKON SORUSUNA MASONİK TEHDİT!

 Tarih: 30-11--0001 00:00:00
Fatih Tezcan
Bu kez \'Türkiye\'nin özel durumuna has  saçmalıklar\' olarak niteleyemeyeceğimiz çapta bir resimle karşı karşıyayız...
Derin bir tehdidi analiz etmeye çalışacağız...
...
Süleyman Demirel\'in mason olduğuna dair kamuoyunda herhangi bir şüphe yok...
Buyrun belgesi:
 





...


Dikilitaşların/Obelisklerin Masonlar için önemini de biliyoruz, aşağıda da biraz ayrıntıya yer vereceğim...
Aslında çok da gerekli değil, zira çoğumuz konu hakkında Kurtlar Vadisi\'nden brifing ve Harun Yahya\'dan genel ders bile almışızdır...
...
Ve masonların zor durumda kaldıklarında şifreli mesajlarla iletişime geçtiklerini de biliyoruz...
Bunun en bilinen örneği ise Üzeyir Garih\'in öldürülmeden kısa bir süre önce Hürriyet Gazetesi\'nin sürmanşetinden verilen \'dul kadın\'a yardım\'  temalı haberdi...
...
Peki, Demirel, bir kaç gün önce Ergenekon kapsamında sorgulanan eski kuvvet komutanına adının sorulduğunu öğrendiğinde ne diyor?
"Sorgu sualle bana bir şeyler bulaştırmak isteniyorsa, bana bulaşmaz, kendilerine bulaşır. Eğer Türkiye’de dikili taşı yıkmak istiyorlarsa, o dikili taş başlarına geçer

İddiamız o ki bu apaçık masonik bir tehdittir.

Aynı zamanda ‘Masonlar ve Ergenekon kesişim kümelerine’ ışık tutacak bir açıklamadır.

Bu iddiaya \'komplo teorisi\' yakıştırması yapacaklara şimdiden hatırlatalım ki, eğer Demirel bu sözü ıstılahi değil mecazi anlamında kullanmış olsaydı,
yani \'memlekete yapıp ettiklerine\' dikkat çekmek isteseydi,
mantık silsilesine ilk takılacak terslik \'memleketten götürdükleri ve bakiyede kalan eksi popülaritesi\' olurdu...
\'7 kere gelmiş 8 kere gitmiş\' edebiyatından değil, 2010 senesi Türkiye\'sinde bu ordu eyyamcısı adamın arkasında artık hiç kimsenin olmadığından söz ediyoruz...
Hemen hemen hiçkimse...
Süleyman Demirel belki trajik veya ironi-komik bir motiftir ama aptal değildir.
Kendisi de bu durumu bilmektedir ve \'kendisi için hiç kimsenin birilerinin başına \'dikilitaş\' geçiremeyeceğinin de farkındadır...
O siyasi bir fosil olarak ölecektir ve halkın hafızasında ‘asla arkasından ağlanılmayacak hafif bir hatıra’ olarak yer bulacaktır…
Gelelim son tahlile…
Neydi tehdit?
“Eğer Türkiye’de dikili taşı yıkmak istiyorlarsa, o dikili taş başlarına geçer

Şimdi dikilitaşlara dair daha fazla şey paylaşabiliriz:

“Masonların önem verdikleri sembollerden biri de, Eski Mısır mimarisinin önemli unsurlarından biri olan "obelisk"tir. Obelisk, tepesi piramit şeklinde olan, tek parça, dikine uzun bir kuledir. Çoğu okurun tanıyacağı bir obelisk, İstanbul\'un Sultanahmet meydanında bulunan ve turistlerin büyük ilgisini çeken "dikilitaş"tır. Üzerlerinde Eski Mısır\'ın hiyeroglif yazıları kazınmış olan obeliskler, asırlar boyu toprak altında gizli kaldıktan sonra 19. yüzyılda gün ışığına çıkarılmış ve daha sonra da New York, Londra ve Paris gibi batılı kentlere taşınmışlardır. Obelisklerin en büyüğünün gönderildiği ülke ise ABD\'dir ve bu işi masonlar organize etmişlerdir. Çünkü obeliskler ve üzerlerinde taşıdıkları Eski Mısır figürleri, masonlarca kendi sembolleri olarak kabul edilmektedir.

Masonların dergi konseptinde tek yayın organı olan Mimar Sinan dergisinde, dikilitaşlar (obelisk) hakkında detaylı bilgiler verilmekte ve bunların masonlar için neden önemli oldukları ifade edilmektedir.


Şimdi netleşiyor mu her şey biraz daha?

Somutlaştıralım…

Birkaç sene önce, Hüseyin Kıvrıkoğlu ‘himayesinde’ Ankara’da yapılan bir toplantıdan söz edilirdi ve Demirel’e bu toplantıda ‘darbe olursa sonrasında tekrar başa geçirilmek istenirse konumunun ne olacağı” sorulduğunda, ‘şu an bunu yapamayız, darbeye gücümüz yok’ gibi bir şeyler söylediği iddia edilmişti…
Tabi bunlar sadece iddia…
Tuncay Güney, eski kuvvet komutanı ve ADD Başkanı Şener Eruygur için ‘Ergenekon’un top 10’una giremeyeceğine dair sözler sarf ederken diğer yandan bir yerlere dikkat çekiyordu:”Ergenekon’da henüz ekonomi ve medya alanına hiç girilmedi.”
Bu kesin…
Mesela ben, Ergenekon’un en ateşli zamanlarında koca Rahmi Koç’un çıkıp ‘ben fabrikamda sakallı adam çalıştırmam’ demesini zihnimde tutarlı bir yere koyamamıştım…
Nedendi bu açıklama?
Neye sadakatin göstergesi edilmişti ya da?
İlkelerine sadakati korkusuzca haykırmak falan hamaseti ise sakal çok basit bir takıntı ve Rahmi Koç’un titri belli…
Bunu tam da o konjukturde ifade etmesi neye sadakatini gösteriyordu?
Basit ilkelerine mi yoksa mahkeme salonunda ‘Anıtkabir Türk’ün kabesidir’ diyecek ölçüde ulusalcı olan Veli Küçük’ün de aralarında bulunduğu Ergenekon tutuklu, zanlı, şüpheli ve sempatizanlarına mı?
Siz son Tüsiad seçimlerinde Cem Boyner’in getirilmesine,
Aydın Doğan’ın aldığı büyük ceza konuşulurken bir de -kim bilir belki de- aldığı ‘kötü kozmik kokulardan sonra’ Ertuğrul Özkök ile birlikte el ayak çekmesine falan ne gözle bakıyorsunuz?
Süleyman Demirel’den Türkiye\'nin en zengin mason ailelerine, bürokrasiye sızmış masonik oluşumlara ve hatta medya ve ordudaki masonik noktalara, bir biraderlerinden, hem de 33.derece olduğu iddia edilen biraderlerinden \'iş bana geliyor, bana gelmesi demek size gelmesi demek, dikkatli olun, gözünüz bende olsun\' mesajı gitmiştir.
Tabi Ergenekon\'un şahsında tüm illegal derin yapılanmalardan kurtulmak isteyen Türkiye\'nin desteklediği savcılar ve hükümet de \'birader sana söylüyorum, devletim sen anla\' misali paylarını almışlardır, almalıdırlar.

Bunun sonrasında bir gözünüz Demirel’de olsun…
Seyredin, en yakın masonik desteğin gelmesi uzun sürmeyecektir…

Tersten okursak, Süleyman Demirel fenomeni’ çözülürse, çözülmedik fazla bir şey kalmamış demektir diyebiliriz…
Sözün sonunda koymam gereken şerh, Rasim Ozan Kütahyalı’nın bir ricasına aylar sonra verilen aksi seda gibidir:

Bu ülkede özellikle son bir asırdır ‘dış mihraklar, masonlar ve sabetayistler edebiyatı’ üzerinden yapılan ‘İthal bir proje olarak kurulan Kemalist Diktatörlüğün zulmunun bu odaklara yansıtma yoluyla hafif gösterilme çabasının\' çok uzun zamandır farkındayım.

Belki bu analizle, Masonizm ve Kemalizm dayanışmasının ne ebatlarda olduğuna bir misal vermek istemişimdir...


 
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI