bursa escort - escort bursa - bayan escort - escort bayan
bursa escort - escort bursa - bayan escort - escort bayan
Evet, yazarken bile ilginç ve olumsuz geliyor ama ‘peygamberden bahsedenlere dikkat etmek’ gerekir...
Bizim saf, temiz insanımız, sakallı hele de cübbeli adam gördü mü, hemen din hakkındaki sözlerine kulak verir...
Allah\'tan korku ve Din\'e merak ve bazen de gereksiz bir kompleks ile beraber, sanar ki bu adam tamamdır, ehildir, dinlenir; oysa durum hiç böyle değildir.
Hatta bazen tam tersidir!
Samimi bir şekilde ifade ediyorum ki bu konu, Din’in Mayınlı Arazisidir, bahsetmek de anlamak da zordur ve meşakkatli bir süreç gerektirir.
Asırlardır profesyonelce devam eden organize bir çalışmanın karşısında gündelik hayatını yaşayan ve bir nebze de dindar olmaya çalışan bireyin işin içindeki işi farketmesi, pek tabiidir ki hemen beklenemez.
Ne ki bize düşen ise, deşifre olan bu Din Mafyası\'nın ustaca kullandığı silahları, üzülererek ama mecburen söylüyorum ki, Kur\'an ve Peygamber başta olmak üzere Din\'in tüm kritik unsurlarını nasıl silah olarak kullanabildiklerini izhar ve tavzih etmektir.
...
Malum, hırsızlığın envai çeşit yolu var.
Mesela, ‘Tantanacılık’ metodunda, iki veya daha fazla kişi kavga yapar gibi görünürken bir hırsız da kavgayı seyredenleri soyar...
‘Cambaza bak’ metodunda dikkat çekici bir şey gösterilip kafalar yukarıdayken cepler boşaltılır...
‘Perdeli hırsızlık’ mağduru olmak istemiyorsanız, çocuk arabasındaki yavrunuzu sevene de, mağazada çantanızın yakınında gayet normal bir şekilde durana da dikkat etmelisinizdir...
Basketbolda serbest ama futbolda yasak olan bu ‘perdeleme’ işi hırsızlıkta çok işe yarar...
‘Şebeke’nin bir üyesi durur ve oyalar yani ‘perdeler’ ama şebekenin diğer üyesi perde kişinin arkasından elini uzatıp ç-alınacak şeyi götürür...
Bir tür ‘iyi-kötü polis oyunu’ gibi diyebiliriz...
Her şeyin hırsızlığı olabilir...
Paranın, fikrin, eşyanın, hakkın, mesajın vs...
Evet, mesajın da hırsızlığı olabilir...
Yüklendiği ağırlığa göre bazen en iğrenç, en zararlı hırsızlıktır bu hatta...
Peygamber’in ailesine Risaletini anlatmaya çalıştığı sırada aynı aileye bu anlatılanın, yani ‘Vahiy Gerçeği’nin aleyhinde propaganda yapan Leheb ne yapmaya çalışıyordu?
Bu yanıltma bir hırsızlıktı, mesajın ağırlığını, hakkaniyetini çalıyordu.
Her aldatma bir hırsızlıktır.
...
Olabilecek en içten bir sesle ‘MAALESEF’ diyerek söylüyorum ki , Kur’an Devrimi’nden günümüze geçen süreçte işler tersine döndürülmüştür.
Peygamber’in Sıfatları, Vücut ölçüleri, Karizması, Sakal Kılları, Ayakkabıları üzerinden geliştirilen güzellemeler sırasında, Mekkeli Muhammed’i Resulullah Muhammed yapan Vahiy ve bu vahyin getirdiği Devrim, Diriliş ve Direniş Ruhu, Metodu ve Modeli perdelenmiştir.
Allah’ın Hz.İnsan’a tenezzülünün, yani Kur’an’ın inzalinin üstünden tam 1400 sene geçmiş...
Bundan olsa gerek, Kutlu Doğum Haftası Etkinlikleri bu sene “O’nun Hayatı Kur’an’dı” sloganı ile beraber düzenleniyor.
Çok yerinde bir karar, fikir sahibini tebrik ederim.
Yalnız bu, sadece bu seneye özgü olacaksa, ki bir çok tecrübe ve emareden biliyoruz ki bu maalesef biraz böyle, yazık olur...
Neye mi?
Kuran’a!...
Kime mi?
Resulullah Muhammed’e!...
Neden mi?
Din mühendislerinin yüzyıllardır ürettikleri stratejiler, yürüttükleri politikalar, yazdıkları uydurmalar ve söyledikleri hurafeler nedeniyle, toplum algı ve hafızasında, Kur’an’ın, bırakın tavsiye etmeyi, engellemeye çalıştığı bir peygamber modeli geliştirildi.
Kimilerinin mukallit sahabeye, kimilerinin İmam-ı Şafi’ye kimilerinin ise Muhyiddin Arabi’ye götürdüğü bu ‘mühendis silsile’ ile ilgili benim fikrim, ille de bir milat aramanın yanlış olduğu ve bir ‘suçlu’ aranacaksa kişisel değil fikirsel miladın ve failin aranması gerektiğidir.
Kur’an’ın, Hz.Muhammed’in, Muhakkik(Tahkik eden-araştıran-derin düşünen) Sahabe’nin, sözgelimi Hazreti İbni Abbas, Ebubekir, Ömer ve Ali’nin Müslümanları yönlendirdiği perspektif ve stil, peygamberi örnek alırken, taklitçi, teşbihçi, çok afedersiniz ama en açık şekilde anlaşılmasını sağlamak üzere ifade etmek zorundayım ki böyle adeta ‘peygamber yalakası’ bir Müslüman tipinin oluşmaMAsını sağlamaya yöneliktir.
Peygamber\'in risaletinde Yeryüzü\'ne inzal olan Kur\'an\'ın tevhid-adalet-özgürlük sac ayağına kurduğu ve tedric (fıtrata uygun biçimde aşamaları gözetme) ilkesiyle vazettiği devrimin maksadı, kesinlikle Miladi 6.yüzyılda Mekke-Medine bölgesinde yaşayan bir insanın, yani peygamberimizin taklid edilmesiyle elde edilebilecek türden sığ bir atmosfer değildir!
İşte bizim “Hz.Muhammed’den Bahsedene Dikkat Edin” derken kastettiğimiz, kraldan çok kralcıların yaptığı gibi, Kur’an’dan çok Peygamberci olmaya ve oldurmaya çalışan, ama peygamber güzellemelerinin ardında esasen koskoca bir Din Mafyası yapıyı ve bu din dışı örgütün silahlarını saklayanların tuzaklarıdır.
Ne yaparlar?
Bu örgütsel ve stratejik planlarla hareket eden yapıya bağlı çalışan toplum tetikçilerinin değişmeyen özellikleri vardır.
Okurların ‘kısa yazmam konusundaki ısrarları’ olmasa konuya girebilir ve sayabilirdim ama...
Bir dahaki yazıda özetlemeye gayret edelim inşaallah...
Fatih Tezcan
