bursa escort - escort bursa - bayan escort - escort bayan
bursa escort - escort bursa - bayan escort - escort bayan
Çok konuşulan, Müslümanların zihnini ve zamanını meşgul eden bir konudan ve konuyla ilgili gelen yoğun sorulardan dolayı, izah ve yol gösterme zorunluluğu doğdu.
Bu sorular, sosyal paylaşım sitelerinde mukaddesatımıza edilene hakaretler ve bunlara verilen tepkiler üzerine...
Bir yazımdan dolayı edilen şikayete istinaden 6 Nisan 2010 Günü Gayrettepe Bilişim Suçları’nda İfade vermeye gittiğimde, görevli emniyet mensubuyla bazı konuları konuşma, bildiğim bazı şeyleri teyid etme fırsatı buldum...
Bunlardan birisi de, sosyal paylaşım ortamlarında, toplumun mukaddes değerlerine edilen hakaretlerle alakalıydı...
Dediğim gibi, benim ifade verme sebebim, yazdığım bir yazıdan dolayı edilen şikayetti ve bu, savcılığa, yazmının bulunduğu sayfanın çıktısının iletilmesiyle olmuştu.
Zaten bu bir köşe yazısı olduğu için çıktısını alıp şikayet başvurusu yapmak çok basit bir işti ve böyle yapılmıştı.
Forumlarda, yorumlarda ve bazı sitelerde ise, yazılanlar, bazen sabit kalabildiği gibi bazen de silinebiliyor veya kaybolabiliyor.
Son günlerde hemen tüm medya organlarının –biraz da Facebook veya Twitter kelimelerini içeren bir haber geçtiğinde hitinin artacağını ezbere bildiğinden kaynaklanan şevkle- "Türkiye Facebook’unu kapatıyor" türünden hamasetlere yer verdiğini gördük...
Hamaset kelimesini bilerek kullanıyorum ama bu seçim bu işin öncülerine yönelik...
Yoksa bu protestoya katılanların işin içyüzünü görebildiklerini sanmıyorum ve zaten bilseler, bu tip protestolardaki fırsatçılığı farkederek kalıcı ve gerçek çözümlere yöneleceklerini sanıyorum veya öyle diliyorum, diyeyim...
Şimdi çok basit bir hesap yapabilir ve ‘çözüm’e dair bir şeyler konuşabiliriz...
Twitter’ın üye sayısını bilmiyorum ama yine medyada çıkan rakamlara göre Facebook’un kullanıcı sayısı 400 milyon kişi...
Türkiye’de Facebook Kapatma eylemine katılacakların sayısının on bini geçmeyeceği söyleniyor ve ben de aşağı yukarı böyle bir şeyler tahmin ediyorum.
Kaldı ki protestonun başlayacağı söylenen bugün(Cumartesi) saat 13:00’den 1 saat sonra girip duruma baktığımda katılımın yüksek olmadığını farkettim ve bir yorum yapmıyorum.
Benim üzüldüğüm şey, hayatın içinde, meydanlarda, sokaklarda, sınavlarda gayet ‘uzlaşmacı’ veya \'pasif\' olabilen bazı Müslümanların, protesto bir şekilde kolaylaştığında veya sanallaştığında nasıl bu kadar ‘sorgulamasız’ ve kolay destekler verebildikleri veya öyle görüldükleri...
http://bilisimsuclari.iem.gov.tr/
Başka ne yapılabilir?
0 312 582 82 82 numaralı telefondan Web İhbar Hattı aranarak durum anlatılabilir ve mezkur sitenin uyarılması ve şikayet edilen durumun ortadan kaldırılmaması durumunda sitenin geçici olarak kapatılması sağlanabilir.
Başka?
Aynı merkezin, yani Telekomunikasyon İletişim Başkanlığı’nın ihbar@ihbarweb.gov.tr adresine mail atılarak aynı şekilde uyarı ve yaptırım sağlanabilir.
Hakareti gördüğünüz sayfadayken ‘print screen’ yapar ve farklı kaydedeceğiniz bu resmi verdiğim linklere gönderirseniz, bilişim suçları dairesi, siteden, bu hakaretleri edenlerin ‘ip numaralarını’ isteyebiliyor ve müteakiben de ev adreslerine kadar uzanan bir inceleme, soruşturma ve dava süreci başlayabiliyor.
İstenen abesle iştigal değil de hakikaten bir çözümse bence yol budur!
Bunlar nedir?
Nispeten, kalıcı ve geçerli çözümlerdir.
Müslümanların her ‘takılın peşime’ diyenin arkasına dizilip en saf ve temiz hislerini ve enerjilerini hiç de geçerli olmayan, sadece zaman ve emek çalan aktivitelerde harcamaları mıdır sağlıklı hareket tarzı, yoksa konuyla alakalı tavsiye ettiğimiz bu yol mudur?
Müminin basiretinden ve ferasetinden korkulması, yani bu hasletlerine dikkat edilmesi, Müminin bu hasletleri barındrması gerekliliği, peygamberimizin hadisinde dahi geçer...
Bu sosyal paylaşım ortamlarının gereklilikleri, yol açtıklarının maslahata mı yoksa ifsada mı yol açtığı gibi pek çok konu, başka bir başlık altında uzun istişare edebileceğimiz şeylerdir ama şimdilik, bu mevzu için benim düşüncem budur.
Ben bir seçenek sunuyorum ve gerisini okuyucularımın basiret ve ferasetlerine bırakıyorum...
Tabi bu protestolara katılan binlerce kardeşimizi, hayatın içinde, meydanlarda, sınavlarda, pek çok yerde yapılan eylemlerde de görmek duamızdır...
Senelerdir giderim ama ben hiç bir başörtüsü eyleminde, bir darbe karşıtı eylemde, bir Çeçenistan, Afganistan ve hatta Filistin eyleminde hiç onbinleri göremedim bu memlekette de...
O bakımdan...
Fatih Tezcan
fatihtezcan@hotmail.com
