bursa escort - escort bursa - bayan escort - escort bayan
bursa escort - escort bursa - bayan escort - escort bayan
Geçtiğimiz gün, Terörle Mücadele Şubesi'nde Fethullahçı Terör Örgütü'nden şikayetçi oldum, müşteki olarak ifade verdim.
Zira telefonlarımı dinlemekle kalmamışlar, iki kişiyle yaptığım telefon görüşmelerimi tapelemişler.Kısacası, beni gözlerine kestirdiklerini ve akıbetim için en uygun yer olarak ‘cezaevi’ne karar verdiklerini ‘resmen’ anlamış oldum.
Önce kısaca neden beni dinlediklerini ve tape’lediklerini özetlemem gerek:
Örgüt, bir sistemle çalışıyor.Önleme dinlemesi sonra hedef dinleme diye bir istihbarat oyununa girişiyor. Önceden CIA-MOSSAD ile birlikte kara listeye aldıkları ve bir suç örgütü kapsamında değerlendirilmesi zorunlu olan kurbanları dinlemeye alıyorlar. Bu hedef kişilerin itibarsızlaştırılması, tehdit edilmesi yani kafeslenmesi için ne kadar çok dinleme ve sonrasında tape olursa, Fethullah Gülen’e bağlı bu örgüt o kadar hızlı yol alıyor, o kadar etkinleşiyor, sızıyor ve devleti yedekliyor. Paralel Devlet’in can damarı, işte bu dinlemelerden oluşuyor. Yani Dünyanın En Büyük Şantaj Örgütü ile karşı karşıyayız darken, mübalağa etmemiştim ve zaten şimdi de anlayabileceksiniz.
Bu yazıyı dikkatli okursanız, vatansever veya İran Karşıtı veya dindar falan değil, düpedüz riyakar, güdümlü, narsist ve art niyetli bir örgütle karşı karşıya olduğumuzu anlayabilirsiniz.
Görüştüğüm iki kişiyi, sözde İran yanlısı ‘Selam-Tevhid Terör Örgütü’ elemanı gibi hedef dinlemeye almışlar. Biri gazeteci diğeri Ak Parti’de görevli bir isim.
Görüşme yaptığım ilk kişiye İran'ın Suriye'de aslında Türkiye'yi hedef aldığını, Türkiye'de mezhep savaşı çıkartmak istediğini söylüyorum.Uzun bir görüşme, kendisinin bir yanlış anlaması nedeniyle once tartışıyoruz ama zaten dakikalar sonar arayıp özür diliyor. Sıkıntı yok.
Bu ilk kişiyle yaptığım görüşme İran karşıtı kimliğimi net yansıtıyor.Fethullahçı Terör Örgütü bunu kanun dışı dinlemiş ve daha önemlisi tape'leştirmiş.
Aynı kişiyle yaptığım görüşmede Emre Uslu ile onun bir alakası olup olmadığını da konuşuyoruz.Yok diyor.Konu kapanıyor.Bunu da tape'leştiriyorlar.
Diğer kişiyle ömrümde 1 kez görüştüm, onu da FETÖ tape'liyor.Çünkü AK Parti'li ve hedef listede! Yani öyle birşey olmasına gerek yok, örgütün herhangi bir şeref namus ar haya kuralı veya takıntısı olmadığı için, başka bir deyimle liderlerinin Pensilvanya’da ikameti ve örgütün bekası adına, ABD ve İsrail’e kesinlikle bazı AK Partili isimlerin ‘Terörist’ gösterilmesi lazım.
Bu dün bu kişi olur, bugün ben olmuşum, yarın başkası olur.
Dün Selam olur, bugün IŞİD veya El Kaide olur, yarın başka bir örgüt bulunur.
Dedim ya, örgüt mensuplarınca örgütün Batı ile kolerasyonunu sağlamak stratejik ana hedef olduğu için, kurbanın masumiyeti vs bunlar boş laflar.
Mesela bu kişi bana "Tv’de Fethullah Gülen'in filan sözünden bahsetmiştin abi, videosu sizde var mı?" diyor."Yok, yazılı nüshası internette var, resmi sitelerinde de var" mealinde konuşuyorum.Sonra F.Gülen'in aleyhinde konuşuyoruz.
Tam olarak amaçları ne derseniz, önemli özet:
AK Parti’yi, uydurdukları Selam-Tevhid Terör Örgütü’yle ‘organik bağ’ içinde göstermek için, beni puzzle’ın ‘birleştirici’ ismi olarak kullanıyorlar.
Aynı zamanda 2010’da Mavi Marmara Katliamı’ndan sonra Gülen’in WSJ’ye yaptığı açıklamalara cevaben 3 günde 60 sayfa yazdığım deşifrelerden dolayı örgütü ve liderini ne kadar iyi tanıdığımı bildikleri için, elbette cezaevinde etkinliğimi kaybetmemi de umuyorlar.
Bir taşla 2 kuş için, Fethullahçı Terör Örgütü'nün 'Selam Teröristi' diye dinlediği biri gazeteci, diğeri Ak Parti'li 2 kişiyle yaptığım görüşmem tape'leniyor.
Ortaya çıkan bir diğer gerçek ise, örgütün omurgasızlığını daha da açık ortaya koyuyor:
‘İrancı Terör Örgütü Selam-Tevhid' diyen F.E.T.Ö, İran karşıtı görüşmem elindeyken sırf F.Gülen aleyhindeyim diye tape'liyor, bu da 'Terörist' diyor!
Yani;
İrancı veya İran Karşıtı olmuşsunuz; Sünni veya Alevi olmuşsunuz; bunların zerre kadar önemi yok.
Saldırmak için baktıkları tek şey: Muhtrem Fethullah Gülen Hocaefendi Hazretleri dedikleri Asrın Münafığı’na karşı mısınız değil misiniz?
Karşıysanız, sizin için mut’a nikahı yaptı da derler, İrancı da derler, IŞİD’çi de derler, vehhabi selefi de derler, şia da derler, derler de derler.
Bunların hepsini aynı anda söylemeleri ayrı komedi ama dedim ya, akılları ipotek altında olduğu için, çok da fazla da takılmamak gerekiyor.
Bilinmesi gereken ve kısır politik veya ideolojik hesaplarla ertelenmemesi gereken şey:
Türkiye’nin İslamcısıyla, Atatürkçüsüyle, Türküyle, Kürdüyle, alevisiyle, sünnisiyle, topyekun bir mücadele içine girerek, Fethullahçı Terör Örgütü’nün ilkesiz zombilerine karşı olması gerektiği...
“Hayırdır? Senelerce beraberdiniz? Şimdi menfaatleriniz ters düşünce mi ayrıldınız?” diyenler varsa, cevabı bir dahaki yazıya...
*****
F.E.T.Ö avukatlarının hakkımda verdikleri hukuksuz suç duyurularını dava'laştıran paralel hakimler hakkında da, suç duyurusunda bulunacağım.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün en fazla suç duyurusunda bulunduğu isim olarak söylüyorum: Paralel Savcı ve Hakimleri ismen açıklayacağım.
Anti-Emperyalist Atatürkçüler’e yaptığınızı, Anti-Emperyalist Erdoğan’a, AK Parti’ye ve İslamcılar’a yapamayacaksınız.