bursa escort - escort bursa - bayan escort - escort bayan

bursa escort - escort bursa - bayan escort - escort bayan

bursa escort - bursa escort - bursa escort - escort bursa - escort bursa -
izmit escort şişli escort istanbul escort anadolu yakası escort bayan
Bugun...
SON DAKİKA

İSLAM BİRLİĞİ ORDULARI İSRAİL'DE!

 Tarih: 30-11--0001 00:00:00
Fatih Tezcan

 

 

 

 

 

-Sana hayal kurdurmayan ideal, ya kendini kandırman ya da ütopyandır!-

 

______

 

 

...Ve artık Tel-Aviv sokakları, İslam Birlikleri’ni bağrına basmaya hazırdır!

Radyasyon ve biyolojik zehire karşı özel korumalı giysileri içindeki silahlı birliklerin koruduğu dezenfektan ekipleri artık işlerini bitirmişlerdir...

Seneler önce hile, tehdit, gasp ve katliamla Filistin’den çalınan İsrail şehirlerinin geri alınması operasyonunda en önemli adım atılmaktadır...

İsrail’in başkenti Tel-Aviv düşmektedir!

Müslümanlar, yüz binlerce askerle, salavatlar, dualar, tekbirler eşliğinde, onlarca koldan şehre giriş yapmaktadırlar!

Bütün İsrail topraklarının üstünde bine yakın uçak dolaşmaktadır!

Keza Tel-Aviv’in üstünde onlarca savaş helikopteri ve daha da üstlerinde savaş jetleri uçuşmaktadır.

Tamamı İslam Ordusu’na ait bu hava unsurlarının karşısında hiçbir güç bırakılmamıştır.

Gördükleri silahlı İsrail birliklerini oldukları yerde vuran İslam Hava Kuvvetleri, aynı zamanda karadan ilerleyen birliklerin yol güzergahlarını da taramaktadırlar.

İsrail halkından direniş göstermeyeceklere can emniyeti vaadedilmiş ve sağlanmıştır.

Münferit bir-iki dışında, bu kuralın çiğnendiğine dair hiçbir bilgi gelmemesi, operasyonu yöneten İslam Orduları Ana Karargahı’nda sevinçe sebeb olmaktadır.

Ne ki, bu emniyete inanmayanların kaçışı devam etmektedir.

Kalanların tamamı perdelerinin arkasından, az sonra önlerinden, yani on yıllardır işgal ettikleri şehirlerinin sokaklardan geçecek on binlerce Müslüman askeri izlemek üzere evlerine kapanmıştır!

Şehrin uzak sokaklarından çok arasıra da olsa silah ve patlama sesleri gelmektedir.

Patlamalar, İsrail Timleri’nin giderken bıraktıkları tuzaklamalardan kaynaklanmaktadır.

Silah sesleri ise, yine Siyonistlerin kaçışlarını hızlandırmak için sevmedikleri Rus Yahudilerin\'den seçtikleri ‘oyalama timleri’nin sebep olduğu küçük çatışmalar nedeniyledir.

Sadece bu günler için, aylarca, en üst düzeyde eğitim görmüş, cephe savaşından sokak  çatışmalarına kadar akla gelebilecek tüm sıcak temas teknikleriyle hem teorik hem pratik anlamda donatılmış İslam Orduları Operasyon Birlikleri için artık, karşılarında durabilecek hiç bir kuvvet kalmamıştır.

Müslümanlar’ın durumu görülmeye değerdir!

Tarih, İslam Ümmeti’nin şimdiye kadar gerçekleştirdiği en büyük başarılardan birisine tanıklık yapmaktadır!

Şehirde ilerlemeye başlayan İslam Birlikleri’nin her birisi daha önce en ince ayrıntısına kadar planlandığı üzere farklı kıyafet ve aksesuar üzeredir.

Her bölüğün önünde görevlendirilmiş askerler, çeşitli bayraklar ve resimler taşımaktadırlar!

Simsiyah bayraklar direnenlere yapılacak mukatele’yi,

bembeyaz bayraklar ise hem direnmeyerek adaletin tesisine kolaylık sağlayacaklara dokunulmayacağını hem de bugün bu Müslüman birliklerin tamamının ölümü seve seve göze alarak geldiklerini simgelemektedir...

Taşınan resimler ise, askerlerle beraber şehre giren onlarca muhabire ve şehir halkına İsrail Ordusu’nun zulmlerini ve İslam Ordusu’nun haklılığını hatırlatmak içindir...

İslam Ordusu bölüklerden oluşmaktadır...

Türkiye\'den gelen tüm askerler Mavi Marmara Tugayı ismiyle İslam Ordusu\'nda vazife almışlardır.

Bir bölük ‘Cevdet Kılıçlar Cephesi’ pankartı taşımaktadır!

Bu bölüğün askerlerinin tamamının ellerinde silahları ve fakat çoğunun boyunlarında fotoğraf makineleri de vardır!

Çünkü, bu fetih, sadece bir fetih değil aynı zamanda dünyaya bir mesaj yağmurudur!

Cevdet Kılıçlar, Mavi Marmara’daki diğer şehidlerden bir farkla, İHH çalışanıyken öldürülmüştür!

İşte bundan dolayı en önde İHH logosu taşıyan bir bayrak ilerlemektedir!

Bayrağın hemen yanında, Cevdet Kılıçlar’ın naaşı Edirnekapı Mezarlığı’na götürülürken Fatih\'te açılan o resmi ilerlemektedir.

Yine iki asker, Mavi Marmara Şehidleri’nin resimlerini taşıyan bir pankartı taşımaktadırlar...

Şehidlerin resimlerinin üstündeki yazıya tüm savaş muhabirlerinin kameraları flaş patlatmaktadırlar:

“ ONLAR GERİ GELDİ ! SİZ NEREDESİNİZ ! ”

...

Bir bölük vardır ki o Furkan Doğan Bölüğü’dür!

Ellerde, Mavi Marmara’da o güzel yüzüne ve kafasına sıkılan 5 mermiyle şehid edilen 19 yaşındaki Furkan Doğan’ın resmi taşınmaktadır...

Üstelik resmi taşıyan çocuk da taşıdığı resimde olduğu gibi hem 19 yaşında hem beyaz gömlekli hem de müthiş bir ironik yaklaşımla on binlerce askerin içindeki tek kravatlı askerdir!

Tek farkla; ‘Bugün Silahsız Kimse Olmayacak!’ emrine istinaden omzunda namlusu aşağıda bir silahı vardır!

Resmi taşıyan çocuk ve tüm askerler

“O gemide kafasına sıktığınız Furkan’ımızda silah yoktu!

Ama bugün bu şehirde ve bizde fazlasıyla var!

Şimdi görüşelim!” der gibidirler...

...

Bir bölük Çetin Topçuoğlu Bölüğü’dür!

Çoğunluğu Adana gönüllülerinden oluşan bu birliğin bir kısmı bembeyaz tekwando kıyafetlerinin üstüne kapkara kuşaklar bağlamışlardır!

 

Mesaj nettir!

Hepimiz Çetin Topçuoğlu’yuz!

Ama bugün silahlıyız!

Hadi, bugün de ateş edin!

Eğer yiğitseniz bugün karşımıza çıkın!

...

Şehrin bir tarafından giren diğer bölük kendine Hikmet Bölüğü adını uygun bulmuştur!

Uzun sakallarıyla ve cüppeleriyle yürüyen askerlerin önünde yeşil bir bayrak ilerlemektedir...

Bu bölükteki binlerce askerin dikkat çeken yanları, bir ellerinde tuttukları silahları, diğer ellerindeki tesbihleri ve durmaksızın getirdikleri salavatlarıdır...

...

Bu bölüğün hemen yakınından İmam Huseyin Timleri artık ‘eski İsrail başkenti’ olan şehrin, en fazla direniş beklenilen noktasından giriş yapmaktadırlar...

Zaten özel eğitimli olan Hizbullah komandolarının tamamı simsiyah giyinmiştir ve bu timlerin önünde İmam Humeyni’nin, Nasrullah’ın ve İmad Muğniye’nin resimleri vardır!

Ve öyle bir resim vardır ki, bu belki de bütün olan bitenin özetidir...

Furkan Savaşı da denilen 33 gün savaşında İsrail’in katlettiği bir bebeğin, evet, o mavi emzikli bebeğin büyük bir görüntüsü vardır!

Ayrıca, iki asker de ellerinde taşıdıkları büyük bir pankartı kaldırmaktadırlar...

Pankartta Frasça, Arapça, Türkçe ve İngilizce olarak “Müslümanların hepsi tükürse İsrail’i boğmaya yeter! - İmam Humeyni” yazmaktadır...

İşte o gün bugündür!

Müslümanlar kendine gelmiş, kardeşliğini, birliğini sağlamış ve emperyalistlerin şehre bıraktıkları ‘Sakın yapmayın!’ başlıklı tehdit broşürlerini kanalizasyonlara atarak, İsrail denilen  Siyonist ve Terörist Çete’nin onlarca yıllık gaspına, zulmüne son vermişlerdir!

...

Şehir, tarihin gördüğü en anlamlı fetihlerden birisini yaşarken İhvan-ı Müslimin yani Müslüman Kardeşler Timleri görünür...

HAMAS askerleriyle birlikte gelen bu birliklerin ellerinde tekerlekli sandalyesinde gülümseyen Şehid Şeyh Ahmed Yasin, Seyyid Kutub, Hasan el Benna, Rantisi, Nizar Reyyan ve daha bir çok şehidin resimleri vardır.

Ne var ki en önde yürüyen resim, aslında İsrail Halkı’nın yüzünde patlayan en sert tokattır...

Bu resimde, yanyana yatan ve başlarından vurulmuş 3 kundak bebeği görülmektedir!

En önde iki komando Arapça bir pankart açmışlardır...

‘Ümmeti Sana Şikayet Ediyorum’ diyen Şeyh Ahmed Yasin’e bir gönderme anlamı taşıyan pankarta bakan Müslüman muhabirler dahi gözyaşlarını tutamamaktadırlar:

"EY ŞEHİD ŞEYH AHMED YASİN!

BUGÜN ŞİKAYETİNİ GERİ ALIR MISIN?"

...

Ve bir başka yandan gelen Malcolm X Komando Birlikleri...

Orduya ve eğitimlere, çok uzaklardan, Amerika Birleşik Devletleri’nden katılan bu Müslümanlar, İngilizce aksanlarıyla tekbirler getirirken ellerinde Malcolm X resimleri vardır ve yine iki komando, Malcolm X’in o unutulmaz sözünü taşımaktadır:

"HİÇ KİMSE SANA ÖZGÜRLÜK VERMEZ!
HİÇ KİMSE SANA EŞİTLİK VEYA ADALET VEYA HERHANGİ BİR ŞEY DE VERMEZ!
ADAMSAN SEN ALIRSIN! - MALCOLM X”

İşte bugün İslam Ümmeti’nin adamlığını, yani birliğini ve bağımsızlığını tüm dünyaya ispat ettiği gündür!

...

Şehirde bir an bir kargaşa başlar...

Öncü timler şehrin uzak gettolarında binlerce sivil İsraillinin sıkıştığını ve kaçacak yerleri kalmadığı için beyaz bayraklar çekerek beklediklerini haber verirler...

Ancak istihbarat timleri, bu beyaz bayraklıların içinde silahlı unsurlar tesbit etmiştir...

Siyonist ordu, son numaralarını yapmaktadır...

Büyük fetih gününe gölge düşürebilecek bu kritik durum yaşanırken tüm birliklere durma ve pozisyon alma emri verilir.

Aynı anda İslam Ordusu Karargahı ile bağlantı kurularak durum iletilir.

Alınan uydu görüntülerde tuzağı doğrulayan resimler vardır...

Dakikalar, saatler geçmekte, sabırlar zorlanmaktadır...

Bir kaç saat sonra cevap gelmiştir.

ABD ve İngiltere, fetihten önce oluşturulan İslam Birliği ve İslam Ordusu ile pazarlığa girmeye kalkmış ve bu beyaz bayrak oyununu yutturmaya çalışmıştır.

Ne var ki, elinde silah olan her İsrailli’nin anında infazı emrinden geri dönülmeyecektir!

Oyun, daha Müslüman askerlerin geldiğini duyduğu anda ABD’ye kaçan Siyonist Çete Başbakanı’nın işidir.

ABD Başkanı, eski adı İsrail’in kurucusu Ben-Gurion iken yeni adı hemen Şeyh Yasin Havaalanı’na çevrilen Tel-Aviv’deki üsse uçaklarını ve dev nakliye helikopterlerini göndermeyi ve İsrailliler’i almayı teklif eder.

Teklif, İslam Birliği’nce anında reddedilir!

Zaten daha önce de ABD’nin nakliye ve transfer gemileri reddedilmiştir.

Ve nasıl İsrailliler’i kaçırmak için gelecek gemilere ‘ABD ve İngiltere dışındaki ülkelere ait olma’ şartıyla müsaade edildiyse, uçaklar için de aynı şart koşulur!

ABD, kararlılığı anladığında, pazarlığı sonlandırarak masadan geri çekilir.

ABD ve İngiltere dışındaki anlaşılan ülkelerden gelen onlarca uçak bir kaç saat içinde binlerce İsrailli’yi alarak İslam Ordusu Hava Kuvvetleri’nin gözetiminde Filistin Hava sahasını terkederler!

Dumanlar yükselen şehre yürüyüş, tekbirler eşliğinde tekrar başlar...

Ellerde silahlar, ağızlarda Fetih Sureleri...

Şehir meydanında birlik komutanları buluştuklarında sarılmalar ve yine tekbir ve salavatlar eşliğinde kısa süreli kutlamalar olur...

İşte bu an, 14 asırın en güzel anlarından birisidir!

Daha önce sağlanmış olan kayıtsız-şartsız İslam Birliği, Tev-Aviv Şehir Meydanı’nda ilk ve en önemli meyvasını vermiştir!

Allah, Müslümanlara, anlaşmazlıklarını ve farklılıklarını omuz arkası ederek, Allah yolunda kardeşliklerini ve birliklerini sağlamaları sayesinde zafer nasib etmiştir!

Kimi gülen kimi ağlayan kimi telsizlerle birliklerini koordine eden kimisi ana karargahla görüşen kimisi şükür secdesi eden onlarca şii, sünni, selefi ve her ülke ve mezhebten komutan, Tevhid’in sadece Allah’ın birliğine değil, Ümmet’in de birliğine inanmak olduğunu hal diliyle haykırmaktadır!

Tevhid, ittihad ve kardeşlik bugün Fetih, Özgürlük ve Adalet getirmiştir!

İsrail tarihten silinmiştir!

Batı’nın ileri karakolu artık yok olmuştur!

İslam komutanlarından birisinin, İsrailliler’in nereye gideceklerini soran muhabire yaptığı açıklama manidardır:

“Önelikle şunu belirtmeliyim ki, onlar bizim sivillerimizi onlarca sene öldürdüler, sivil gemilerimize girerek insanların kafalarına sıktılar! Onlar şehidlerimizi cennete yolladılar. Ama biz onların hepsini öldürebileceğimiz halde, direniş göstermeyenlerin tamamına gitme izni verdik.

Sorunuza cevaben, 82 sene Beyaz Saray Muhabirliği yapan ve 10 ABD Başkanı eskiten Helen Thomas’ın dediklerine bakılabilir. Nereden geldilerse oraya gitsinler!

Hiçbir çözüm bulamıyorlasa, dünyada Filistin’den başka yer kalmadıysa, İsrail Terörü’nün teorisyenlerinin ve yöneticilerinin, Thedore Herzl’in, Ben Gurion’un, Menahem Begin’in, Ariel Şaron’un, Liebermann’ın, Ehud Barak\'ın, Netenyahu’nun mezarını açıp sorsunlar!

Burada Filistin Devleti kurulacaktır!

İsrail dedikleri Filistin topraklarının eski sahiplerine iadesi için çalışmalar 24 saat devam etmektedir!

Filistinliler, ne kadar yahudinin ve ne şartla geri dönmesine izin verirlerse o kadar Yahudi geri dönebilecektir.

Bunun bu fetihin önemli bir alt yapısı vardır.

O da farklılıklarını ve ayrılıklarını anlatan fitnelere değil tüm Ümmet’in kayıtsız şartsız kardeşlik ve birlik hedefine kilitlenen Müslümanların İslam Birliği’ni ve İslam Ordusu’nu kurmasıdır.

Bu güç, Allah’ın izni ve inayetiyle, neler yapabileceğini dünyaya ilan etmiştir.

Bakın İsrail’in yıkılması tesadüfi değildir.

Müslümanlar bir ayetin gereğini yaparak bu güne ulaşmışlardır...

O ayet ‘Allah\'a ve Resûl\'üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin!

Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider!
Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.’ ayetidir.

 

 

 

İşte İsrail’in yıkılması, Filistin’in yeniden ele geçirilmesi, birleşen, sabreden ve zulme karşı Allah için saf saf olan Müslümanlar’a Allah’ın  bir lütfu ve hediyesidir.

 

 

İsrail tarihe gömülmüştür!

 

Zulüm bitmiştir!

 

 

Elhamdulillah!”

...

Fatih Tezcan

fatihtezcan@hotmail.com

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI