Kurbanlarımıza Selam Olsun

Kurbanlarımız...

Hiçbir suçları günahları yoktu...

Onlar sadece
Allah’la aldatılmış bir milletin
Allah’ına kadar delikanlı, imanlı, yürekli yiğit evlatlarıydılar...

Kimi evinde uyukluyordu, kimi kahvede pişti oynuyordu...
Kimi namaz kılıyordu, kimi kafede takılıyordu...

Ama haber geldiğinde bir an bile duraksamadılar...

Akıllarına sokak arasına girip kaybolmak gelmedi...
Akıllarına eve girip olayları televizyondan takip etmek gelmedi...
Akıllarına sevdikleri, aileleri bile gelmedi...

Kimi abdestini aldı çıktı,
Kimi ona bile zaman bulamadan çıktı...

Ama hepsi çıktılar...

Onlar,
Biz bayramı görelim diye
Bu ülke bayramı görsün diye,
Memleketimiz darbelere yenik düşmesin diye,
Çocuklarımız yüzümüze tükürmesin,
Başımız öne eğilmesin,
Bu dünyanın gördüğü en büyük kahpe Fetullah Gülen,
Tüm zamanların en büyük şarlatanlığıyla parlatılıp
Şehit kanlarıyla sulanmış topraklarımızı
Sözde İslam Halifesi sıfatıyla kirletmesin diye,
Türkiye durmasın, yürüsün, koşsun diye,
Birlik ve barış içinde yaşayalım diye,
Tanklarıni jetlerin, helikopterlerin önüne atladılar ve
Kurban oldular...

Eğer şimdi biz,
Bir bayram sabahı çocuklarımıza sarılabiliyor,
Eşimizi öpebiliyor,
Büyüklerimize gidebiliyor,
Kabirlerimizi ziyaret edebiliyor,
Kurbanlarımızı kesebiliyorsak,

Kendini Allah için,
Allah’ın en güzel eseri insan için,
İnsanlığın umudu Türkiye için Kurban edenlerimiz sayesindedir...


Eğer biz,
Bir ülkenin farklı görüşlerde ama eşit ve onurlu yurttaşları olarak
Başımız dik, alnımız ak dolaşabiliyorsak,
Bunu hiçkimseye değil,
Başını hiç düşünmeden feda eden,
Hainlerin önüne Kahramanca dikilen yiğitlerimize borçluyuz...

Onlar artık aramızda değiller...
Çocuklarının yanakları boş kaldı...
Eşlerinin kucakları boş kaldı...
Anam, babam dedikleri uzaklara bakakaldı...

Ve biz,
Onlar sayesinde,
Onurluyuz ve şerefliyiz...

Onlara sadece onur, şeref borçlu değiliz...
Onlar hepimize
Nasıl Kurban Olunur’u da gösterdiler...
Onlara, bir Vatan borçluyuz!

Ne kadar ayrı görüşlerde,
Ne kadar aykırı fikirlerde olursak olalım,
Dostça, kardeşçe, barış içinde,
Direnmeyi bilen,
Allah’la aldatan şarlatanlara eyvallah etmeyen,
Toplumu ve toprağı bölücülere teslim etmeyen,
Tam 80 milyon asker olarak koruyacağımız,
Ve onlara
“Bakın... Siz boşuna ölmediniz...
Siz boşuna şehit olmadınız...
Siz boşuna kurban olmadınız...
Nasıl bir vatan istiyorsanız, öyle yaptık!” diyeceğimiz,
Bir vatan borçluyuz!

Düşmanın hilesi üstümüze attığı bombada değil,
İçimize attığı fesatta, aramıza  attığı nifaktadır!

Barış zamanında nefsini yatırıp kardeş olamayan,
Savaş zamanında başını kaldırıp kurban olamaz!

Kurban Bayramı gelir geçer...
Ama su uyur düşman uyumaz...
Uyuyan hücreleri bitmedikçe
Asla teslim olmayacaklar...
50 senedir yetiştirdikleri hoca kılıklı vatan haini dinsiz soysuz şerefsiz bir hainin
tüm dünyada etkinleşmiş, sömürgeci destekle küreselleşmiş teşkilatını
5 saatlik bir darbeyle dağıtacak değiller...

Yine deneyecekler...
İç savaş deneyecekler...
Kaos deneyecekler...
Darbe deneyecekler...

Ama karşılarında,
Allah’ı Dini İmanı Vatanı Ülkesi Barışı için Kurban olmak isteyen
Kenetlenmiş bir Millet bulacaklar...

Öncülerin ardından gitmek için birbiriyle yarışan,
Yaşayan Şehitler bulacaklar...

Bu böyledir ve hiç değişmeyecek...
Bu ülkeyi teslim alamayacaklar...
Bu ülkeyi CIA Cuntası,
İngiliz Maşaları'nın Sahası yapamayacaklar!

Kahpe görmek isteyen,
Pensilvanya’ya baksın...

Kurban görmek isteyen,
Milletin ta kendisine baksın...

Kahraman görmek isteyenlerse,
Binlerce yıl geçse bile
Daima Şehitlere bakacaklar...

Asil şehitlerimizin aziz hatıraları karşısında,
minnet, şükran ve saygıyla eğiliyoruz...

Bayramınız mübarek olsun...

Fatih Tezcan
twitter.com/fatihtezcan