bursa escort - escort bursa - bayan escort - escort bayan
bursa escort - escort bursa - bayan escort - escort bayan
İngilizler’in Hindistan’dan Çanakkale’ye getirdiği iki alay Müslüman’ın, ‘düşmanlarının’ da Müslüman olduğunu öğrenmesi üzerine savaşmayı reddetmesini bir anekdot olarak ezberliyorsun, ne güzel...
Ama diğer yandan Filistin topraklarının işgaliyle kurdurulan -sözde- İsrail devletinin aynı İngilizlerce kotarıldığını unutup ‘Araplar topraklarını Yahudiler’e sattılar’ tuzağına mı düşüyorsun?
...
Çanakkale’de, Türkler’le, Kürtler’le ve yetmiş milletten Müslümanlarla yanyana ölen Araplar’ın sayısından haberin var mı ?
Yoksa ‘Araplar bizi arkadan vurdular’ safsatasına doğruymuş gibi inanıyor musun?
...
Mesele Çanakkale olunca ‘Çanakkale Geçilmez!’ diyor ve zaferle gurur duyuyorsun...
Peki, kaybettiğimiz toprakların tuttuğumuza oranının kaç kat olduğunu biliyor musun?
Her konuda iri laflar eden ulu önderlerin söz buraya geldiğinde ‘buna da şükür’ demelerinden şüphelenmiyor musun?
...
Çanakkale’de bir zafer olduğuna hakkıyla inanıyor ama hemen iki sene sonra aynı yerden el sallayarak geçen İşgal Kuvvetleri’nin nasıl 5 (yazıyla beş) sene İstanbul’da bir kere bile çatışmaya girmeden kalabildiklerini ve sonra istediklerini almış ve bırakmış olarak yine el sallayarak gittiklerini hiç mi sorgulamıyor musun?
...
Gerçekten bir Kurtuluş Savaşı verdiysek ve ‘kurtulduysak’ bu kurtuluştan henüz çeyrek asır sonra bir vilayetimizde nasıl bir yahudi devleti kurulduğunu düşünmek dahi istemiyor musun?
Yoksa ‘Ne yapalım yani Araplar kendini kurtaramadıysa, topraklarını sattıysa’ uyuşturucusunu ‘damarlarındaki asil kanda’ mı gezdiriyorsun?
...
Ailenle beraber üç odalı evinde yaşarken, evini işgal ediyor birileri ve sen işgalcilerin sözünü dinlemen şartıyla tek odaya hapsolurken, esir alınan kardeşlerinin yan odadan gelen çığlıklarına rağmen hala kibirli mi kalabiliyorsun?
...
Hakikaten kardeş, ‘Çanakkale cana yakın ama Filistin Arab’ın’ mıdır yahu?
Sahi, Çanakkale, Anıtkabir, Boğaziçi ‘bizim’ ama Kudüs, Aksa, Gazze ‘onların’ mıdır?
Böyle mi düşünüyorsun?
...
Dün Çanakkale\'de askerlerin kıldığı sabah namazıyla duygulanıyor,
Ama bugün Mücahitlerin attıkları füzelerle gururlanmıyor musun?
...
Allah aşkına, yahu senin ne özelliğin vardı sanıyorsun?
‘Allah!’ dedin diye geldiler!
‘Allah!’ dedin diye vurdular!
‘Allah!’ dedin diye susturdular!
Değişen bir şey mi var sanıyorsun?
Şimdi de ‘Allah!’ diyen kardeşlerine vuruyorlar!
‘Ama onlar Arap! Türk’ü arkadan vuranı Allah affetse de Türk affetmez’ derken nasıl bir kibire, nasıl bir küfre girdiğinin farkında mısın?
Fikren, seni işgal edenlerle aynı çukurda olmak, seni rahatsız etmiyor mu?
‘Biz kendimizi nasıl kurtardıysak onlar da kurtarsın’ derken düştüğün çıkmazı görmek için daha ne bekliyorsun?
Sen kurtulmadın kardeş sen sadece öyle zan ediyorsun!
Çünkü, böyle düşünüyor, böyle diyor, böyle yaşıyorsan, aslında kurtulmadığını zihninle ve dilinle kendin itiraf ediyorsun!
Sen Çanakkale’yi kutlarken Kudüs’ten gelen çığlıkları duymuyorsan,
‘Kudüs en az Kasımpaşa, Kars, Kastamonu, Kayseri kadar bizimdir!’ gerçeğini idrak edemiyorsan,
‘Dün Çanakkale’de Mehmetçik yendi’ diye övünüyor ama ‘Bugün Filistin’de Muhammed yeniliyor’ diye dövünmüyorsan,
‘Çanakkale Geçilmez’in yanına ‘Filistin İşgal Edilemez’ yazmaya çalışmıyorsan,
‘Kudüs özgürleşinceye kadar Kurtuluş Savaşı bitmemiştir’ diyemiyorsan kurtulmadığını itiraf ediyorsundur!
Şimdi o İngilizler’in Çanakkale Zaferi’nden (!) sonra geldikleri İstanbul’da 5 sene rahatça tatil yapıp, bir mermi sıkmayıp ve yemeyip, sonra neden Lozan’ı imzalatıp gittiklerini anlıyor musun?
İnsan, geniş evde tek göz odaya hapsedilip ‘Kurtulduk!’ derken durup düşünmeli değil midir?
Kardeşlerini işgalcilere ve işbirlikçilere terkedip ‘Devlet Kurduk’ demeye çekinmeli değil midir?
Hadi dünü geçtik...
Ama şimdi bu tek göz odadan çıkmalı ve
Yan odadan gelen çığlıklara, kardeşlere kulak vermeli değil midir?
Kurtuluş Savaşı, Kudüs kurtulana kadar sürmeli değil midir?
Fatih Tezcan