Bugün 19 Kasım 2010 Cuma!
KARA CUMA!
Türkiyeli Müslümanların Kara Cuması!
Bugün Kurban Bayramının dördün cü ve son günü!
Müslümanlar için birlik, kardeşlik ve dostluk vurgularının yapıldığı bir gün!
Bugün Cuma!
Türkçesi birleşmek olan, Müslümanların tek kafa, tek yürek, tek vücud olması gereken bir gün!
Bugün resmî tatil!
Müslümanların, sakallı-sakalsız kapitalistlerin prangalarından meydanlara doğru işim vardı diyemeyecekleri bir gün
Ve Bugün 19 Kasım 2010 Cuma!
NATO Toplantısı ve Füze Kalkanı Gündemi bugün!
NATOnun yeni düşman algısını -diğer bir deyimle- yeni kara listesini belirleyeceği bir toplantı bu!
İranı, onca füze denemesinden sonra adeta bir füze gettosuna hapsetmeyi hedefleyen anti-balistik füze kalkanının İsrailin büyük baskısıyla ABD ve NATO tarafından Türkiyeye yerleştirilme iradesinin resmen hükümete dayatıldığı bir gün!
Ve bugün 73 milyon insanın yaşadığı Türkiyede, manevi başkent İstanbulda, resmî başkent Ankarada, Kemalist İzmirde, milliyetçi Anadolu şehirlerinde, Trabzonda, Rizede, Sivasta, Malatyada, Dersimde, Diyarbakırda, Malatyada, Konyada, Bursada çıt yok!
Anarşistiyle, Sosyalistiyle, İslamcısıyla, eylemcisiyle, yazarıyla, herkesle konuştum ben bugün!
Kimsede çıt yok!
İki hafta evvel Taksimde yapılan basın açıklamasının yanı sıra yapılan hiçbir şey yok!
Oysa bugün Lizbonda hıristiyanlar Afganistanda ölen müslümanlar için eylemler yaptılar!
Oysa bugün 18:00deki toplantıyla eş zamanlı olarak Lizbonda NATO Karşıtı Eylemler düzenleniyor
Oysa soğuk savaş sonrasında üçün cü kez yeni bir arayışa giren NATO resmen saldıracak yer ararken bu kara yelpazede hem bizim olası hem dostlarımızın mevcud varlığı bizi rahatsız etmeli değil miydi?
Biraz bahsetmeye çalışacağım ama bu füze kalkanı sır gibi!
Kuzey Koreyi dahi izleyebileceği de söyleniyor, sadece İrana karşı olduğu da
İrana karşı kurulduğu sır değil, resmî NATO belgelerinde İran ismi geçiyor
Türkiye ise İran veya Suriye demeyelim, genel bir savunma sistemi diyelim görüşüyle durumu yumuşatmaya çalışıyor
Yeni stratejik konsept belgesi oluşturulmaya çalışılıyor ama bizi ilgilendiren mesele, 21.yüzyılda Türkiyenin geleceğine ipotek koyulabilme riski; zira NATOyu kuran ellerle Türkiye Cumhuriyetini kurduran eller farklı eller değil! Bunu söylemeden bu konuyu işlersek, hakikat taşını gediğine koyamamış oluruz, mecburuz:
Batılı emperyalist güçlerin, 20.yüzyılın başlarında, Osmanlının yıkıldığı ve Laik Sistemin kurulduğu yıllarda nasıl dinden uzak ve kendilerine bağlı bir valilik arzu ettiler ve gereğini yaptılarsa,
şimdi yani 21.yüzyılın başlarında da, Soğuk Savaşın bittiği ve medeniyetsel veya bölgesel güç birliklerinin öngörüldüğü bu dönemde, Türkiye Cumhuriyeti için yine prangalı bir gelecek mühendisliğinin arzulandığını, planlandığını ve dayatıldığını görüyoruz!
İsraile fazla kafa tutmayan, İranla fazla yakınlaşmayan ve hatta mümkünse Şiiler Ümmetin Yahudileridir diyen perspektifsizleşen, Rusyayla yüzlerce madde anlaşmaya imza atarak batıya stratejik derinlik sahibi bir a-simetrik dış politika açılımı gösterisi yapamayan, İslam ülkeleriyle bizi arkadan vurmuşlardı kara propagandalarına aldırmaksızın, medeniyet köklerine dayanan bir iş ve yürek birliğine girerken iki kere düşünmek zorunda kalan bir Türkiye var planlarında ve NATOnun yeni kara listesinin de, Türkiyeye en önemli bataryalarını yerleştirmeyi dayattığı füze kalkanının da stratejik önemine bu açıdan baktığımızda sanırım resim zihinlerimizde netleşiyordur.
Füze kalkanının hedefinde Rusya yok, bilakis, Rusya Başbakanı Medvedev, toplantıya geliyor ve Kuzey Buz Denizine kadar olan bütün o dev coğrafyayı kendi füzeleriyle koruyabileceğini taahhüd ederek Füze Kalkanı Sistemine girmek istiyor!
Yani artık Rusya da NATO için bir tehdit değil bilakis stratejik bir ortak olmaya doğru ilerliyor. Çeçenistan ve Afganistan özellerini değerlendirdiğimizde şaşırmıyoruz
Hindistan? Zaten İsrailin ve ABDnin stratejik ortağı olan Hindular, Batıdan icazetli inekperest nükleer güç sıfatlarına halel getiremezler
Çin? Değişen ve gelişen makro-ekonomik parametreleri kaale alan bir analiz yaptığımızda, Çinin reel bir askerî tehdit olamayacağını değerlendirmek kolaylaşıyor. Çin batı için bir tehdit değil zira tehdit olsa Pasifik ülkelerine kurulmak istenirdi füze sistemi ama adı bile geçmiyor
İsrail? NATO Sisteminin milyonlarca kritik askeriden oluşan bütün o istihbaratı İsraile akacak, bunu herkes biliyor ve telaffuz edilmesinden çekinilmiyor bile; Batı, yeni veya eski, fark etmez, herhangi bir konseptinden Ortadoğu Karakolunu habersiz bırakır mı?
Ve İran? Evet, yakın tehdit İran!...
Anlatılan bu
Ama hiç kimsenin sormayı aklına getiremediği öyle sorular var ki
Kuveytten Suudi Arabistana kadar onlarca yerde yüzlerce ABD üssü yok mu
Suud, İrana karşı 80 milyar dolarlık silah alımıyla dünya silah tarihinin en büyük anlaşmasına imza atmamış mıydı
O zaman bu yaygara ne?
Ahmedinejad katıldığı bir toplantıda yaygarayı açığa çıkaran kritik bir açıklama yaptı:
NATO İran için bir tehdit değildir!
Şimdi durum ne?
İki birbirine güvenmeyen, hani hasım desen değil hısım desen hiç değil, böyle birbiri için her an tehlike olabilecek ama oturup bir çay içmek zorunda kalan iki kişi baş başa kalsa, durum neyse Türkiyeyle NATOnun durumu odur!
En kötü ihtimalle ilk karşılaştığında sarılırken çaktırmadan belini yoklarsın, silah var mı diye
Olduğunu fark edersen de Beni vuracak mısın? diyemezsin, ayıp, yakışmaz
NATO resmen silahı evine koyacağım diyor ama Türkiye en fazla tetiği bizde olacak mı? veya bizim komşuya sıkıp başıma iş açmayacaksın, değil mi? demekle yetinebiliyor
Bir gün dengeler değişir de aramız kötü olursa içeri gelip beni vuracak mısın? diyemiyor da
Türkiye tedirgin
Bu hükümetin bütün açıklamalarında açık bir şekilde görülüyor da
Hele NATOyu bir savunma örgütü olarak tanımlamak, halklara spastik muamelesi yapmaktan beter!
Uzaylıya söylesen NATO ve ABD arasında bir alaka yok veya ABD bu gezegenin muhteris katili değil mutevazı salihi zan eder!
Bugün 19 Kasım 2010 Cuma!
KARA CUMA!
İnanın, tüm bunları yazarken öyle isteksizim ki
Bunlar makro dengeler
Oysa bizim mikro birlikteliklerimiz parçalanmış, bugün daha net anladım
Bunlar uluslar arası ilişkiler
Oysa bizim Müslümanlar arası ilişkilerimiz sıfırlanmış, farkındalığımız bile yok
Hatta bazılarımız diğer Müslüman kardeşlerini kötülemeyi, alakasını kesmeyi, kendi takvasından, iman sağlamlığından falan gösterme çabası içindeler
Bugün tatil
Hah, evet! İşte o hakikat!
Müslümanlar tatildeler: Yaklaşık 14 asırdır!
Konuştuğumuz NATO denilen emperyalizmin demir pençesi!
Oysa bizim aramıza giren sinmişliklerimiz, sindirilmişliklerimiz, susturulmuşluklarımız, sünepeleştirilmişliklerimiz, sinekleştirilmişliklerimiz, siyasileştirilmişliklerimiz, en demir pençeden daha sinsice içimize girerek bizi vurmuş bile!
Konuştuğumuz konu füze kalkanı!
Ama bizim içimiz çoktan kurmuşlar bize füze kalkanlarını!
Sünni-Şii-Selefi-Sufi birleşerek Batıyı vurabilecek ne bir basın açıklaması ne bir eylem ne bir söylem hiçbir şey yapamıyoruz, çıkartacağımız vahdet füzemiz daha çıkmadan içimizdeki kalkanlarda kalakalıyor!
Sonuç?
Herhalde bir yerden eylem haberi gelir! diye beklenilerek geçen günlerin sonunda Batının militarist gücü NATOnun kardeşlerini açıkça ve seni gizlice düşman listesine alacağı gün, 73 milyonluk memleketinden, eylem neymiş, çıt çıkamıyor!
NATO karşıtı eylemciler, ha adını koyalım, bildiğin Hrıstiyanlar(!) Lizbonda NATOYA HAYIR! AFGANİSTANA ÖZGÜRLÜK! NATO AFGANİSTANDAN DEFOL! diye bağırabiliyor, ama sen Türkiyede ve tüm İslam ülkelerinde koltuğunda oturmaya, hesapta sözde Kurban Bayramını kutlamaya(!), sözde Cuma Namazını kılmaya devam ediyorsun!...
Vahdetini, ihtirasına ve cehaletine kurban edersen, Cuma sandığın gün parçalanmaya, bayram sandığın günü karartmaya müstehak olursun!
Bu sadece bugün değil, her zaman böyle olur ve olmaya devam edecektir!
Biz büyümediğimiz sürece,
Emir-tavsiye-talimat beklemeksizin ama işimizden de istişareyi eksik etmeyip de,
Olması gerekeni durması gerektiği yere yerleştirmeyi bilmedikçe,
Biz içimizdeki lafazanlara aldanıp birleşemediğimiz,
Aramızdaki sineklere aldanır söylem ve eylem üretemediğimiz,
Ruhumuza yerleştirilmiş pasiflik zehrini atıp kitabî kökümüzden ve devrimci peygamberimizden örnekle dirilemedikçe,
Bize her gün Kara Cuma!
Fatih Tezcan
fatihtezcan@hotmail.com